Pazarlama Danışmanı ve Eğitmeni Zeki Yüksekbilgili ve İnsan Kaynakları Danışmanı ve Eğitmenleri Dr.Gülbeniz Akduman ve Dr.Zeynep Hatipoğlu Y kuşağının da işkolik olduğunu savunuyor. Bu durumun çalışanları 7 gün 24 saat iş düşünen mobil çalışanlar haline getirdiğini aktaran uzmanlar, 5000 kişinin katılımıyla gerçekleştirdikleri “ Y kuşağı da işkolik mi?” araştırmasının sonuçlarını açıklıyor.
Çalışma Saati Kavramı Artık Ortadan Kalktı mı?
1980’li yıllarda işyerleri çalışanların işlerini yaptıkları mekanlar olarak tanımlanmakta ve mesai saati bitiminden sonra da çalışanların evlerine iş götürmesi teknolojik imkanlar açısından mümkün olmamaktaydı. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte mobil bilgisayarlar (laptop, tablet vb.) kullanmaya başlayan işletmeler çalışanlarına istedikleri her yerden işlerine erişme imkanını sundu. Çalışanlar 7-24 ulaşılabilen mobil çalışanlar konumuna geldi. Günümüz dünyasında artan rekabetin etkisiyle verimlilik ve karlılık konusuna daha fazla odaklanan işletmelerin çalışanları da normalden daha fazla çalışarak kendilerini ispatlamaya, daha başarılı olmaya odaklandılar. Artan rekabet ortamında işlerini kaybetme korkusu da eklenince çalışanlar sürekli iş düşünen, hafta sonu ve yıllık izinlerinde bile iş maillerini takip eden, çalışmadıklarında mutsuz olan işkolik bireyler haline geldiler.
İş ve Özel Hayat Dengesini Kurabiliyor muyuz?
Araştırma örneklemi dışında yer alan 1943-1965 yılları arasında doğanları “Baby Boomer” olarak kabul edilen “Bebek Patlaması” kuşağı 1946-1964 yılları arasında doğan bireylerdir. Bu dönemde fazladan 17 milyon bebeğin dünyaya gelmesi nedeniyle bu kuşağa bebek patlaması kuşağı adı verilmiştir. Bu kuşağa ait bireyler çok çalışmak ve fedakarlık yapmanın başarılı olmak için ödenmesi gereken bedeller olduğunu düşünürler. Hayatının odak noktası iş olan bu kuşak işkoliklik eğilimini de başlatmıştır. Bu kuşak mensupları çalışmak için yaşarlar Bebek Patlaması kuşağından sonra gelen X kuşağı (1965–1979 arası doğanlar) yaşamak için çalışmayı tercih ederken, Y kuşağı ise (1980–1999 arası doğanlar) iş hayatı ve özel hayat arasındaki dengeye önem vermektedir. Yani, hem X hem de Y kuşağının hayatının odağında iş yer almamaktadır. Ama bu X ve Y kuşaklarının tembel bir kuşak oldukları anlamına gelmemektedir. Bu kuşaklar da aynı Bebek Patlaması kuşağı gibi çalışkan bir kuşak olmakla birlikte bir önceki kuşak kadar işkolik değil ve iş ve özel yaşam arasındaki dengeye de özen göstererek iş hayatını yönetmeye çalışmaktadırlar.
Y Kuşağı da İşkolik mi?
Bu araştırmadan hareketle “Y kuşağı da işkolik mi?” sorusunun cevabını bulmak için 5000 çalışana uygulanan anket sonucunda işkoliklikle kuşaklar arasında ilişki olmadığı tespit edilmiştir. İşkoliklik kuşaklara göre farklılık göstermemektedir. Farklı kuşakların çalışma hayatına bakış açılarında farklılık olsa da işkolik konusunda aralarında fark bulunmamaktadır. Örgütsel anlamda her kuşağa mensup çalışanlarda işkoliklik belli bir seviyede bulunmaktadır.
İşkoliklik belli bir seviyede tutularak yönetildiğinde çalışanların çalışma hayatlarını olumlu yönde, yönetilemediğinde veya seviyesi yükseldiğinde ise hem çalışma hayatı hem de özel hayatlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Geri izleme: “Y Kuşağı da İşkolik Oldu!” haberi basında geniş yer aldı! | Zeki Yüksekbilgili – Pazarlama Danışmanı, Eğitmen, Akademisyen
Gerçektengüzel bir çalışma olmuş. Bu tür çalışmaları daha sık paylaşmanızı bekliyoruz. Teşekkürler.
5000 kişiyle yapılan bir araştırmadan daha fazla sonuç beklerim makale belki de sadece çarpıcı başlıkları aktarmıştır ama y kuşağının iş kolik olduğuna katılamayacağım sadece teknolojik zorunluluk ulaşılabilir olmaları ve tabii rekabet koşullarından dolayı doğan mecburi davranışlar …… üretme kaygıları var mı acaba en önemli soru bu üretim olmadan nasıl bir gelecek hayal ediyorlar ………???
Naz Hanım,
Harika yorumlarınız için çok teşekkürler. Makalenin tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz;
http://zeki.yuksekbilgili.com/wp-content/uploads/2015/04/KusaklaraGoreIskoliklik.pdf
Sevgiler,
Zeki Yüksekbilgili